"Hüzün denizinde aşk mahzun olmaz."
Mesnevî-i Mâ'nevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
&
Br tûfan kopar da gözyaşı deryâsında, Nûh'un Gemisi bile bir damlasında deryâyı boylar.
Dağları çatan, gökleri tutandır hüznü doğuran. Nasıl boğulur su, ateş nasıl tutuşur?
Hüzün, visâli müjdeler ve yanıp kul olan dönmez küle!
Gece koyulaştıkça adım sesleri duyulur şafakların.
Siyah, bir karanlığın içinde kapkara olana dek kararır.. tâ ki simsiyah bir zifirinin sınırına erer de belirir ve bildirir. Nihâyet rengi atar, aksini bulur, zıddına döner.. gün doğar.
Hüzün ki; güldürendir ve ağlatandır aşk!
Bir dağ devrilir, toz duman olur.. yerle bir olur bir vatan. Bir şehir diken diken batar, kol kanat gerer bir ağaç.
Hüzün, bir denizi boğarken.. bir ummanın kapısını aralamak için hazır kıta bekler aşk.
İnsan ağlar, su yükselir, gemi gelir, tufan diner ve döner her şey aslına!